04 Mayıs 2024 Hoşgeldiniz
Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
adaxbet adaxbet adaxbet adaxbet adaxbet adaxbet adaxbet adaxbet adaxbet athersite.com 1xbet Güncel Giriş Betturkey Giriş Adresi betist giriş kralbet giriş supertotobet Tipobet365 matadorbet güncel giriş mariogame.net bahisgiris.org tarafbetgiris.info sahabetgir.org/ casino-real-games.com 1win giriş deneme bonusu

, kategorisinde, 17 Eki 2023 - 21:31 tarihinde yayınlandı 101 defa okundu

Kadirli (Turizm Lisesi)Ahmet Topaloğlu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri Kastabala Antik kenti gezerek yapılan kazı çalışmalarını yerinde gördü.
Mesleki Çalışmalar Programı kapsamında öğrenciler ve öğretmenler İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Korkut Ata Üniversitesi işbirliğinde yapılan kazı çalışmaları hakkında yetkililerden bilgiler aldılar.
Osmaniye’de geçmişi milattan önce 5. yüzyıla dayanan ve bir çok yapısı günümüze kadar sağlam kalan ve Çukurova’nın Efes’i olarak adlandırılan Kastabala Antik Kentini ilk defa gezme fırsatı bulan öğrenciler hayranlıklarını gizleyemediler.
Öğrenciler, hamam, caddeler, tiyatro alanı ve kaleyi yakından tanıma fırsatı buldular.
Kazı çalışması yapan ekibe kendilerinin hazırlamış olduğu öğle yemeği ikramı da yapan öğrenciler,Antik Kentte dolu dolu bir gün geçirdiler.
Geziye öğrencilerin yanı sıra Kadirli ilçe Milli Eğitim Müdürü İlyas Tapsız,şube Müdürü Davut Gökçeli,okul Müdürü Serdar Sevmez ve öğretmenler katıldı.
MENDERES ÖZAT

KASTABALA ANTİK KENTİ

Osmaniye İl merkezinin 12 km. kuzeyindeki Ceyhan Nehrinin kuzeybatıya döndüğü kıvrımın içinde, Kesmeburun ile Bahçeköy arasında bulunan ovaya hakim olan bir kaya çıkıntısı üzerinde Bodrum Kalesi adını taşıyan 13. yy. dan kalma bir kale yükselmektedir.
Osmaniye’den Cevdetiye, Kesmeburun üzerinden Karatepe-Aslantaş ören yerine ulaşan yolun doğusunda bulunan kalenin eteklerinden başlayarak kalıntıları çepeçevre birkaç km²lik alanı kaplayan Kastabala Ören Yerini ilk kez 1875 yılında İngiliz diplomat E.J. Davis ziyaret etmiş ve ayrıntılı olarak tanımlamıştır.
Kentin antik devirdeki diğer bir adının da Hierapolis olduğu ancak 1890 yılında İngiliz araştırmacı Th. Bent tarafından burada bulunan antik yazıtlar sayesinde anlaşılmıştır. Çeşitli uluslara mensup gezgin ve araştırmacıların Kastabalanın anıtları, yazıtları ve sikkeleri hakkında 20. yy. da yaptıkları araştırmalar sayesinde antik kent tarihinin karanlıkta kalan bazı noktalarını aydınlatmak mümkün olabilmektedir. Antik yazarlardan Ptolemaeus ve Plinius ovalık Kilikyanın antik kentleri arasında Kastabalaya komşu kentler Anazarbos’tan sonra ve Epiphaneiadan önce değinmişlerdir. Coğrafyacı Strabo ise, Toros dağları üzerinde ikinci bir Kastabala bulunduğu yanılgısına düşmüştür.
Anadolu dillerinden türetilmiş bir yer ismi olan Kastabala adının geçtiği en eski yazılı belge Kastabalanın 20 km. kadar kuzeyinde bulunan bahadırlı köyü civarında 1961 yılında bulunan Aramice bir sınır yazıtıdır. M.Ö. 5. ve 4. yy. da Anadoluya hakim olan Perslerin kullandığı resmi yazı olan bu metinde Pirvaşua adını da taşıyan Anadolu ana tanrıçası Kubabanın arazisinin bir kısmının da Kastabalaa ait olduğu belirtilmektedir. Buradaki Kastabala ismiyle bir kentin mi yoksa bir arazinin mi kastedilmek istendiği kesin olarak anlaşılamamaktadır.
Kastabala ilk kez Seleukos krallarından IV. Antiochos Epiphanesin hakimiyet döneminde (M.Ö. 175-164) basılan sikkelerde Hierapolis adıyla anılmaktadır. Antiochos kentte uzun zamandan beri tapınım gören \”Perasia\” ismindeki tanrıçanın tapınağından ötürü kente \”Kutsal Şehir\” adını vermiştir. Perasia adı büyük bir olasılıkla yukarıda bahsedilen Arami yazıtında geçen ve kökleri geç Hitit dönemine uzanan Pirvaşua adından türetilmiştir.
Roma devrinde yaşamış olan Amasyalı tarihi coğrafya yazarı Strabo Perasia tanrıçasına tapınım törenleri sırasında gözlenen ilginç bir gelenekten söz etmektedir. Straboya göre tanrıçanın rahibeleri dini törenler sırasında çıplak ayakları ile korlaşmış kızgın kömürler üzerinden ayakları yanmadan yürümekteydiler.
Bu törenler Hindistan, Pasifik adaları, Orta İtalya ve Trakyada bazı halk toplulukları arasında halen yapılmaktadır. Kastabala sikkeleri üzerindeki Perasia tasvirleri ve Kastabalada bulunan Perasiaya sunulmuş olan adak yazıtları bu tanrıçanın kült merkezinin
Kastabalada olduğunu belgelemektedirler. En önemli atribüsünün meşale olduğunu sikkelerden öğrendiğimiz Perasia yazıtlarda unvanı ile onurlandırılmaktadır. Straboya göre Perosia Kastabalada Artemis ile özdeşleştirilmekteydi. Antik Yunan tanrılar dünyasından tanıdığımız Artemisin kökleri Hitit devrine kadar uzanan bir yerel Anadolu tanrıçası olan Persia ile özdeşleştirilmesi Anadolunun bir çok yerinde benzerleri görülen synkretimus olgusunun Çukurovadaki en dikkati çeken örneğidir. Kastabalada bulunmuş olan ve Roma imparatorluk devrinin başlarına tarihle nen vezinli bir yazıtta Perasiaya , Selene, Demeter, Artemis, Aphrodite ve Hekate tanrıçalarının adlarıyla yakarışta bulunulması doğu ve batı din ve tanrılar dünyasının Kastabalada Roma imparatorluk devrinde birbirleriyle kaynaştıklarını belgelemektedir.
Çukurovanın doğusunda yer alan Hierapolis-Kastabalanın Seleukos imparatorluğunun hakimiyeti altında bulunduğu M.Ö. IV. yy. sonu ile M.Ö. I. yy. ortaları arasındaki konumu hakkında antik kaynaklarda dikkate değer bir bilgiye rastlanmamaktadır. M.Ö. I. yy. ortalarında Seleukosların tarih sahnesinden çekilip, bölgeye Roma devletinin hakim olmaya başladığı dönemde Hierapolis-Kastabalanın tekrar tarih sahnesine çıktığı görülmektedir.
Bilindiği gibi M.Ö. 67 yılında ünlü Romalı komutan Cn. Pompeius Magnus tarafından denizde ve karada kesin bir yenilgiye uğratılan Kilikya korsanlarının Doğu Kilikyada sahil kentlerine ve sahille yakın yerlere iskan edilmeleriyle bölgenin tarihinde yeni bir dönem başlamış oldu.Önceleri Kapadokya Kralı Archelaosun denetimine verilen Kastabala ve diğer ovalık Kilikya kentlerinde Seleukos imparatorluğunun son yıllarında ortaya çıkan yönetim sorunlarının devam ettiği görüldü Bunun üzerine Romalılar bölgedeki iktidar boşluğunu önlemek için antik devirdeki adı Pyramos olan Ceyhan nehri havzasının denetimini Tarkondimotos ismindeki eski bir korsan önderine bıraktılar. O dönemde bu bölgenin başşehri Hierapolis-Kastabala idi.
Kentin su ihtiyacı Ceyhan nehrinin doğu yakasında bulunan Düziçi ilçesine bağlı Karagedik köyü civarındaki kaynaktan açık kaynaklarla getirilen suyun Nergis mahallesi civarında Ceyhan nehri üzerine inşa edilmiş bulunan sukemerleri üzerinde basınçlı su nakline yarayan taştan kapalı borular içinde Ceyhan nehri vadisinden taşınarak kente getirilmesiyle karşılanıyordu.
Kastabalada bulunan yazıtlar ve sikkeler kentte Artemis Perasianın yanı sıra, Asklepios ve Hygieia, Helios, Theos Pyretos gibi tanrıçaların da tapınım gördükleri belgelemektedir. Ayrıca ölmüş ve hayatta olan imparatorlar için diktirilmiş olan yazıtlı yuvarlak sunaklar Kastabalada Roma imparator kültünün varlığını belgelemektedir. Kastabalada bulunan yazıtlarda imparatorlar Caracalla, III. Gordiannın yanı sıra Marcus Aureliusun karısı Faustinada Nea Hera olarak onurlandırılmaktadır.
http://www.osmaniye.gov.tr/

YORUM YAZ