Osmaniye Belediye Başkanı İbrahim ÇENET, “ Bizler stratejik ürünümüz fıstığı, Osmaniye’mizin ürünlerini savunurken, her toplumda olduğu gibi laf ebeliği yapanlar olacak. Mesleki geçmişimizden cemaziyelevvelerini çok iyi bildiğimiz bazı illegal örgütlerin süklüm püklüm sümüklü artıkları, iç dünyalarının karanlığında gölgesine sığındıkları fillerin arkasından, yapılan güzel işleri her bulduğu fırsatta eğecek bükecek rahatsız olacaklar.
Bizim istikametimiz Osmaniye’mizin ali menfaatleri ve ufka doğru ulvi yolculuğu olacak” dedi.
Osmaniye Belediye Başkanı İbrahim ÇENET, göreve başladığı günden bugüne değin yapılan etkinlikleri değerlendi.
Osmaniye fıstığı ana temasının altını gayet güzel çizerek yiyecek içecek kültürüne önemli katkı sağlandı.” Diyen Belediye Başkanı İbrahim Çenet, sosal medya hesabında yaptığı paylaşımda şunları söyledi:
“Bahar ayında “GastrOsmaniye”, yazın “Zorkun Çocuk Şenliği” güzün de fıstık hasat döneminin bitmesiyle “Osmaniye fıstıkfest” programımızı yaptık.
Gerek yurtiçinde gerekse yurtdışındaki deneyimlerimiz; lezzete dayalı festivallerin şehirlerin ana akım cadde ve sokaklarında yapıldığını bize gösterdi.
İçine binlerce ya da on binlerce insanın girince kaybolduğu geniş alanların mesela fuarların katılımcılar tarafından hep yorucu bulunduğu yakınmalarını işittik.
Oysaki şehir hayatına konu alanların festivalin enerjisiyle birleştiğinde ortaya daha büyük sinerjinin (güç toplamı) çıktığını gördük.
Elbette olmaz olmaz diye bir şey yok; ama turizm bölgelerinde mesela bir Alaçatı ya da Bozcaada’da turistlerin eğlence ve yemek tercihlerini sahil restoranlarından ziyade çarşı içlerinde görece dar ama düzenli şık sokaklarda akan hayatı tercihleri belki de yoğun sosyalleşme ihtiyacı ile seçtiklerini, yurtdışı festivallerinde de bizzat gözlemledik.
Buna ulaşım yerinin de şehrin haritasında merkezi yerde olmasını ekleyebiliriz.
Mesela en son Adana Lezzet Festivaline Adana Valimizin konuğu olarak gittiğimizde Seyhan nehrinin tüm güzelliklerine rağmen oldukça büyük, on binlerce metre kare yeşil alanlar seçildiğinde bölümler arası geçişlerde ciddi kopukluklar yaşandığı, ziyaretçilerin dağınık seyrettiği, en önemlisi de yaya olarak çabuk yorulduklarını gözlemlemiştik.
Bu uzun girizgâhtan sonra şunu söyleyebiliriz; tüm arkadaşlarımızın eline emeğine sağlık. Osmaniye fıstığı ana temasının altını gayet güzel çizerek yiyecek içecek kültürüne önemli katkı sağlandı.
Bir çok ulusal basın yayın organlarında Osmaniye ilimizin ve fıstığının altı yemek yarışmaları, çalıştaylar ve eğlencelerle çizildi.
Bir kere Osmaniye ilinin gücünü temsil eden kamu ve özel sektörden kurumların ortak aklının şehrimize ne çok şeyler katacağı ortaya çıktı.
Çünkü bir konuyu bir taraftan akademik ele aldığınızda o konudaki yeni yaklaşımları da öğrenebiliyorsunuz.
Kamunun kurumsal yaklaşımı bizlere uygulamanın genel hatlarını gösterebiliyor.
İş dünyası ve sivil toplum kuruluşları ise sahada yaşanılan olumlu ya da olumsuz sıcak atmosferin nabzını pekala insanın tutmasını sağlıyor.
İşte biz de ilimizin; gerek bakanlıklar düzeyinde Valilik koordinasyonunda gerekse üniversitemiz ve Sanayi Ticaret Oda ve Borsalarımız düzeyinde gerekse Ziraat Odamız ve çiftçilerimiz ve kadın kooperatiflerimiz düzeyinde Osmaniye fıstığını ele aldık.
Yağlı Tohumlar Müdürlüğü (TAGEM) fıstığın tarladaki serüvenini; Osmaniye Korkut Ata Üniversitemiz ise başta gastronomi yani yemek kültürü yönlerini çalıştaylar yaparak değerlendirdiler.
Maalesef TUSAŞ menfur terör saldırısı nedeniyle fıstık festivalimizi öngördüğümüz fıstık hasat vakti olan Ekim ayı yerine Kasım ayına ertelemek durumunda kalmıştık.
Buna rağmen ortaya gerçekten bizden yani Osmaniye’den bir festival çıktı.
Dünyada seller ve fırtınalar; ülkemizin bir çok yerine ilk karlar yağarken, Akdeniz’in bu eşsiz güzel coğrafyasında bizler sokaklarda canlı yemek yarışmaları yapabildik.
Hünerlerini sergileyen amatör aşçılar usta şeflerin önünde ter döktüler. Bu elbette bir kültür iletişimini de sağladı.
Mesela Türkiye Aşçılar Federasyonu Başkanı Sayın zeki Açıköz: “Bana Osmaniye’de üretilen ürünlerden temin edebilir misiniz? diye rica etti.
Zeytinyağı, yaş fıstık, portakal, karakılçık buğday nişastasından müthiş bir muhallebi yaptı; adını da “Osmaniye muhallebisi” koydu. (Tavada zeytinyağının üzerine bir sürahi portakal suyu döküp karıştırdı. Sonra bir avuç iç fıstık ilave etti. Kabuğu soyulmuş İnce dilinmiş portakal karıştırdı. Karakılçık buğday nişastası katıp bir beş/on dakika sonra hafif katılaşan muhallebiyi ikram etti, gerçekten müthiş bir tat ortaya çıktı)
Osmaniye fıstıkfest ile Osmaniye fıstığının bazı ulusal yemek programlarında hatayla da olsa aidiyetine de kanaatimizce bir yönüyle sahip çıkılmış, güçlü bir cevap verilmiş oldu.
Her yaştan insanımız gönlünce eğlendi. İnşallah gelecek yıllar çok daha iyileri yapılarak program içerik olarak Osmaniyemize ait markaların içinden çıktığı girişimcilik hikayelerine de vesile olur.
Akademik ve iş dünyasının festivalimiz kapsamındaki çalıştaylarından çıkan sonuç kitapçığı ile içimizden güçlü bir Osmaniye lobisinin çıkması ile fıstığın tarladan dünya pazarına olan yolculuğuna da umarız ki katkısı olur.
Bizler stratejik ürünümüz fıstığı, Osmaniye’mizin ürünlerini savunurken, her toplumda olduğu gibi laf ebeliği yapanlar olacak. Mesleki geçmişimizden cemaziyelevvelerini çok iyi bildiğimiz bazı illegal örgütlerin süklüm püklüm sümüklü artıkları, iç dünyalarının karanlığında gölgesine sığındıkları fillerin arkasından, yapılan güzel işleri her bulduğu fırsatta eğecek bükecek rahatsız olacaklar.
Bizim istikametimiz Osmaniye’mizin ali menfaatleri ve ufka doğru ulvi yolculuğu olacak. Emeği geçen tüm arkadaşlarımıza bir kez daha teşekkür ediyor; gelişen, dönüşen ve güzelleşen Osmaniye’mizin dört büyük şehir arasında İnşallah hak ettiği noktalara emin adımlarla yürüdüğünü ifade etmek istiyorum.
İbrahim Çenet; Sosyal medya paylaşımı