Osmaniye belediyesi halk oyunları ekibi Minikler Geleneksel Düzenlemeli Dal’da Bölge Birincisi olarak Türkiye Şampiyonası’na katılmaya hak kazandı.
Osmaniye Belediyesi Yedi Ocak Halk Oyunları Topluluğu üst üste iki yıl bölge şampiyonu oldu.
Türkiye Halk Oyunları Federasyonu tarafından Gaziantep’te yapılan bölge şampiyonasında belediyemiz halk oyunları ekibi Minikler Geleneksel Düzenlemeli Dal’da Bölge Birincisi olarak Türkiye Şampiyonası’na katılmaya hak kazandı.
Osmaniye Belediye Başkanı Kadir KARA: “Emeği geçen hocalarımızı ve takdire şayan çalışmalarıyla sahnede ter döken her bir öğrencimizi yürekten kutluyoruz” dedi.
FOLKLOR NEDİR?
Halk bilimi. Halkıyat. Giyim kuşamdan halk oyunlarına kadar, halka ait her şeyi içine alır.
Çeşitli dalları vardır. Örf ve adetler, bölgelere mahsus mahalli kıyafetler, eğlence şekilleri, oyunlar, görgü kaide ve kuralları, sözlü halk edebiyatı eserlerinin hepsi folklorun ayrı ayrı dallarıdır. Folklor kelimesini ilk defa 1846’da İngiliz William J.Thoms kullanmıştır. Kelime İngilizcede halk bilimi demektir.
Türkiye’de bu konuya ilk temas eden ve folklorun karşılığı olan halkıyat terimini kullanan Ziya Gökalp’tır. Bunu Fuad Köprülü takib etmiştir. Folklor İngilizce folk (halk), lore(ilim) kelimelerinin birleşimidir. Rıza Tevfik bunun yerine “hikmet-i avam” tabirini kullanmıştır. “Halk oyunları”, “halk bilimi” gibi tabirleri de kullanmasına rağmen bunlar pek tutunamamıştır.
Türk folkloru, folklorun kaynakları ve dalları bakımından dünyanın en zengin örneklerinden biridir. Göçebe medeniyetinden yerleşik hayat özelliklerine, köy-kasaba-şehir örf ve adetlerine, sayılamayacak kadar çok çeşitli ve ihtimam gösterilmiş, bilhassa kadın kıyafetlerine, hepsinin özünde dürüstlük, samimiyet ve terbiye bulunan görgü kurallarına kadar her şey, Türk folklorunda bol bol bulunur. Ancak son yıllarda çeşitli sosyal, ekonomik ve diğer sebeplerle herbiri büyük bir hızla kaybolmakta, unutulup gitmektedir.
Son yıllarda devlet eliyle başlatılan ve bazı kültür çevrelerinde ciddiyetle ele alınan Türk folklorunu araştırma ve yaşatma çalışmaları, kısmen de olsa başarı sağlamıştır. Böylece Türk folklorunun güzel unsurları göçüp giden nineler ve dedelerle birlikte yok olmaktan kurtarılmak istenmektedir. Türk folklorunun en zengin dallarından biri, sahibi bilinmeyen şifahi yani “sözlü halk edebiyatı” mahsulleridir.
Bu, “folklor edebiyatı” olarak da bilinir. Halk hikayeleri, masallar, efsaneler, fıkralar, bilmeceler, ninniler, menkıbeler, atasözleri, deyimler, mani ve türküler buna dahildir. Bunları ilk defa söyleyen kişinin ismi bilinmediği gibi, zamanla dilden dile geçerken nakledenlerin duygu, düşünce ve fikirlerinin de ilavesiyle, halkın ortak malı haline geldiği için, anonim olan bu türler folklor edebiyatının içine alınmışlardır. Yazarı belli olanlar, halk edebiyatının diğer bölümüne girer.
Bu edebiyatın özelliği; halkın özünü, samimi duygu ve düşüncelerini, güzel veya tenkid edilebilecek taraflarını olduğu gibi göstermesidir. Folklor edebiyatında bir mısra, bir kıt’a, bir bilmece halk hayatının, seviye ve tarzının, hasret ve arzularının, değer hükümlerinin ve hayatı anlamanın açıkça göstergesi olabilir. Ancak bu husus folklor bilimcileri tarafından kesin bir bilgiden ziyade bir ipucu olarak değerlendirilir.
Folklor edebiyatı eserlerinin göründüğünden daha fazla faydası vardır. Bunlar halk ve nesiller arasında gizli ve yaşayan bir köprü kurarlar. Böylece cemiyette içtimai (sosyal) bir tesanüd (yardımlaşma) sağlanır. Fertlerin ve grupların eğitiminde de büyük faydalar sağlar. Bir hikmetli söz, büyük alim ve evliyaların nasihatleri çok defa bir kıt’a, bir mani, bir hikaye şeklinde halk arasında yaşar. Ondan alınan ibret ve çıkarılan ders, kişilerin düşünce, inanç ve davranışlarını düzeltmede tesirli olur.
Uzmanlar, Türk folklor edebiyatının pekçok eserinde bir ayet-i kerime, bir hadis-i şerif, bir din büyüğünün sözü, bir alimin nasihatinin halk diliyle ve halk anlayışıyla söylenmiş şekli olduğunu görmüşlerdir. Ancak bunların arasına maksatlı veya bilmeden yabancı din ve kültürlere ait unsurların karıştığı da bir gerçektir. Bu kısımdan olanlar, esasen diğerleriyle çatışmakta ve bunlar kadar yaygınlaşamamaktadır.
Orhun Abideleri, Yusuf Has Hacib’in Kutadgu Bilig’i, Kaşgarlı Mahmud’un Divanü Lügati’t-Türk ile Dede Korkut Hikayeleri, İbn-i Battuta’nın Seyahatname’si, Babürname, Evliya Çelebi’nin Seyahatname’si yanında daha pekçok eser ve halk şairlerinin ortaya koyduğu mahsuller Türk folklorunun kaynaklarını meydana getirir. Bunlardan başka folklora kaynak olacak birçok derleme eserler de ortaya konmuştur.
Türk folkloru üzerinde ilk çalışmalar Macar Kunoş ile meşhur Rus Türkoloğu W.Radloff tarafından yapıldı. Bunu Türkçülüğün Esasları (1923) ile Ziya Gökalp, onu da, Fuad Köprülü takib etti. Halk oyunları üzerine ilk çalışmayı Rıza Tevfik Bölükbaşı yaptı (Nevsal-i Afiyet-Salname-i Tıbbi 1900). 1920’de Maarif Vekaleti bünyesinde Hars (Kültür) Dairesi kuruldu. Rıza Nur’un maarif bakanlığı sırasında yayınlanan bir tamimle öğretmenlerden ve isteklilerden derleme yapılması istendi.
Ege bölgesi musiki derlemeleri Yurdumuz Nağmeleri ismiyle yayımlandı. 1924 senesinde İ.Ü.Edebiyat Fakültesine bağlı olarak Türkiyat Enstitüsü kuruldu. 1926’dan itibaren yayımlamaya başlanan Türkiyat Mecmuası ile folklor çalışmaları desteklendi. 1927 senesinde merkezi Ankara’da olmak üzere Anadolu Halk Bilgisi Derneği isimli bir dernek kuruldu. Sonra ismi Türk Halk Bilgisi Derneği olarak değiştirildi. Bu dernek, halk bilgisi toplayıcılarına Rehber isimli bir kitap, Halk Bilgisi Mecmuası, Halk Bilgisi Haberleri isimli dergileri yayınladı. 1932’de Halkevlerinin açılması üzerine dernek halkevlerine katıldı.
Bundan sonraki halkıyat derlemeleri Halkevleri ile yapıldı. Çeşitli dergiler yayımlandı. 1960’dan sonra Halkevlerinin yerini Halk Eğitim Merkezleri aldı. 1939-1949 seneleri arasında bir Halkıyat (Folklor) Arşivi kuruldu. 20 Ekim 1961 senesinde Türk Kültürünü araştırma Enstitüsü kuruldu ve yayımladığı Türk Kültürü dergisinde, folklor çalışmalarına yer verdi. 1966 senesinde Ankara’da Milli Folklor Enstitüsü kuruldu. 1973 senesine kadar faaliyetini sürdüren Enstitü’nün ismi Milli Folklor Araştırmaları Dairesi olarak değiştirildi.
Bu arada çeşitli üniversiteler kendi bünyelerinde folklor ve halkıyat çalışmaları yaptı. Seminer, konferans, gezi, sergiler yanında kongreler düzenlediler. Ayrıca bazı büyük vilayetlerde ilkokuldan başlayarak üniversite öğrencilerine kadar folklor çalışmaları yaygınlaştırıldı. Türkiye ve dünya folklor yarışmaları yapılarak folklor teşvik edilmektedir. Bazı bankalar ve ferdi gayretlerle yayımlanan dergiler de halkıyata hizmet etmektedir.
https://www.nedir.com/folklor
OSMANİYE BELEDİYESİ FOLKLOR EKİBİ “BÖLGE ŞAMPİYONU”
Gündem kategorisinde, 06 Eyl 2023 - 14:42 tarihinde yayınlandı
503 defa okundu
admin
Tüm Yazıları
YORUM YAZ