Mamak Belediyesi ev sahipliğinde, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi (ASBÜ) işbirliğinde Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Ankara Şubesi tarafından düzenlenen ve üç gün süren 2. Ankara Edebiyat Festivali kapsamında panel, konferans, kültür gezisi ve konser gibi bir dizi etkinlik gerçekleştirildi.
Tacettin Dergâhı önünde başlayan ve Mehter Takımı eşliğinde, Mûsikî Muallim Mektebine “Edebiyat Yürüyüşü” ile devam eden törene; TYB Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan, Mamak Belediye Başkanı Murat Köse, ASBÜ Rektör Yardımcısı Ali Osman Kurt, Mamak Kaymakamı Ali Sırmalı, TYB Ankara Şube Başkanı Mehmet Sait Uluçay ve çok sayıda yazar, şair, akademisyen, öğrenci, öğretmen katıldı.Halkın yoğun ilgili gösterdiği yürüyüşün ardından salonda gerçekleştirilen program Seymen Ekibinin ve halk müziği sanatçılarının gösterisiyle devam etti.
Edebiyatı dergi ve kitap sayfalarından çıkarıp halkla buluşturmak, gençleri edebiyatımızın gerçek yapıcıları şairler, hikâyeciler, romancılarla tanıştırmak, dil ve edebiyat konuları üzerinde düşünmek ve geleceğe yönelik ümitler yeşertmek için düzenlenen Edebiyat Festivali bu yıl da büyük ilgi gördü. Okuyucular kitap yazarları ile buluştu.
ŞAİR VE YAZARLARIMIZI GÜNDEMDE TUTMALIYIZ
Festivalin açılış konuşmasını yapan TYB Ankara Şubesi Başkanı M. Sait Uluçay,“Edebiyat, bir milletin geçmişten günümüze kadar tarihi süreç içinde, fikir ve düşünce yapısını, dünya görüşünü, kültür ve medeniyet birikimini yeni kuşaklara aktarır. Geçmiş ile gelecek arasında sağlam köprüler kurar. Kimliklerin muhafazası, sosyal ve kültürel kalkınma ancak, güçlü bir edebiyat birikimiyle mümkün görülmektedir. Kültür, sanat ve edebiyat bir milletin medeniyet birikimidir.
Bu gün, her zamankinden daha fazla dilimize, kültür ve edebiyatımıza sahip olmamız zorunluluk haline gelmiştir. Klasik eserlerimizi, edebi metinlerimizi, şair ve yazarlarımızı toplumun gündeminde tutmayı; kimliğimize, kültürümüze ve medeniyetimize sahiplenmenin bir gereği olarak görüyoruz. Edebiyat Festivali, gerçek edebiyatçıları, yazarları, sanatçıları bir araya getirerek Ankara’nın edebiyat gündemini belirleyecek bir edebiyat zemininin oluşturulmasını sağlamak isteğimizden doğdu” dedi.
EDEBİYAT GEÇMİŞLE GELECEK ARASINDA GÜÇLÜ BİR BAĞ
Ankara’nın yalnızca bir başkent olmadığını; siyaset, ticaret, sanayi ve bürokrasi şehri yanında güçlü bir edebiyat, sanat ve kültür şehri olduğunu vurgulayan Başkan Uluçay, “Ankara, aynı zamanda bir edebiyat şehri olarak da bilinmelidir. Kültür ve edebiyatın beşiği şehirlerdir. Edebiyat, şehirlerde gelişiyor, kültür ve sanat şehirlerde zenginleşiyor. Geniş katılımlı ve sosyal faaliyetlerle zenginleştirilmiş, canlı ve sıcak bir edebiyat etkinliğine Ankara’mızın ihtiyacı bulunmaktadır.
Türkiye’nin öncü kültür ve sanat şahsiyetlerini bir araya getirerek Ankara’nın kültür ve sanat hayatının varlığına ve sürdürülebilirliğine katkıda bulunmak istiyoruz. Amacımız;Ankara’nın kültürel zenginliğini, edebiyat, sanat verimliliği ve derinliğini ortaya koymaktır. Kültürel hayatın zenginleşmesinde şair ve yazarların toplumlarda oynadıkları yönlendirici rol büyük önem taşır.
Edebiyatın birleştirici, bütünleştirici yönünü de dikkate alınarak; Mamak’ın kültürel çehresini geliştirmek, kültürel belediyecilik anlayışına katkı sağlamak ve belediyenin yayıncılığa, kültür, sanat, edebiyat etkinliklerine verdiği önemi vurgulamak istedik” diye konuştu.
ŞAİRLERİMİZİN GÖNÜLLERİNDE MAYALADIKLARI ŞİİRLER
TYB Ankara Şubesi Başkanı M. Sait Uluçay, şiirin, insanlığın en eski ve en güçlü ifade biçimlerinden biri olduğuna dikkat çekerek, “Kelimelerin büyüsü, duyguların coşkusu ve hayatın derinliklerine inmek için kullanılan bir yolculuk aracıdır. Bizi farklı zamanlara, mekânlara ve duygusal derinliklere taşırlar.
İşte bu nedenle, bugün şiirin büyüleyici dünyasına birlikte yolculuk yapacak olmanın heyecanını yaşıyoruz. Şiir sadece duygunun dili değil, aklın da dilidir. Toplumsal sorunlara ve yaralara yönelik öneriler vardır.
Bugün, bu sihirli halıların üzerinde birlikte uçacağımız bir şölen düzenliyoruz.Kıymetli şiir severler, şiir hikmetle beslenen gönül ilmidir. Şairler şiirlerde kullandıkları imgelerle zihin dünyamızı zenginleştirirler. Gönlümüze kimi zaman hoşnutluk, kimi zaman melal bırakırlar. İnsan ruhunu ve aklını canlı tutan, ritim veren ve besleyen en temel edebiyat türü şiirdir. Şiir sadece sosyal etkinliklerde okunan bir edebi tür de değildir.
Şiir, yol gösterir, eleştiri getirir, çözüm üretir, ufuk çizer, umut verir, ruhu dinlendirir, aklı etkinleştirir. Her bir şiir, bir düşünceyi ifade eder, bir hissiyatı paylaşır.
Şairlerin dünyasında kaybolacağımız bu özel gecede, her bir şiiri bir yolculuk olarak düşünün. Farklı bir dünyaya açılan bir kapı, farklı bir bakış açısı. Şairlerimizin gönüllerinde mayaladıkları şiirlere gönlümüzle kulak vereceğiz.
Onların sihirli sözleriyle ruhumuzu dinlendireceğiz, aklımızı besleyeceğiz. Gönüllerimizin şiirle mayalanacağı iyi bir akşam diliyorum” dedi.
MUSİKİ MUALLİM MEKTEBİ’MİZİN RUHUNA UYGUN
Mamak Belediye Başkanı Murat Köse de, İlçeyi bir kültür ve sanat merkezine dönüştürmek için çalıştıklarını belirterek, “Bugün büyük dil, edebiyat ve ilim eserlerimizle birlikte büyük şair ve yazarlarımızı toplumun gündeminde tutmak, kimliğimizi ayakta tutmanın esaslı unsurlarından biridir.
Edebiyatımız ve kültürümüz tarihî olduğu kadar günümüze aittir, bu sebeple günümüzün şair ve yazarlarını, fikir ve ilim adamlarını topluma tanıtmak gereklidir. Cumhuriyet tarihimizin ilk konservatuarı olan Musiki Muallim Mektebi’mizin ruhuna uygun şekilde yeniden kültür sanat etkinliklerine ev sahipliği yapması bizi mutlu ediyor” diye konuştu.
ANKARA BİR EDEBİYAT ŞEHRİDİR
TYB Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan ise, doğup büyüdüğü Ankara’nınçok köklü ve kadim bir edebiyat şehri olduğunu ifade ederek, “Arap Edebiyatının en büyüğü sayılan İmrulKays Ankara’ya yakın bir yerde vefat etmiş, kabri Ankara Kalesinin karşısındaki Hıdırlık Tepe’de bulunmaktadır. Ankara denilince akla Hacı Bayram Veli Hz. gelir.
O bir şair değildir, mutasavvıftır, ama Yunus Emre Hz. tarzında yakıcı şiirler söylediğini biliyoruz” dedi.Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Osman Kurt da, ahlak ve edep ile edebiyat arasında doğrudan bağ olduğunun, edebiyatın ahlaki zeminden uzaklaşmaması gerektiğinin altını çizerek, “Sanat ve edebiyatın güzel ve çirkin noktasında kesişme noktası ortaktır. İnsanoğlu fıtraten güzeli isteyip çirkinden yüz çevirmeye yatkındır. Bu yönüyle sanat ve edebiyat ahlakla iç içedir. Edebiyat ve sanat aynı zamanda hayatı algılama biçimimizle yakından alakalıdır” diye konuştu.
Kaynak: Osmaniye YENİSES Dergisi